Soma Katliamı’nda hayatını kaybeden 301 işçi anıldı: Adalet yok, katiller dışarda!

Soma Katliamı’nda hayatını kaybeden 301 işçi anıldı: Adalet yok, katiller dışarda!

PAYLAŞ

Soma’da, 13 Mayıs 2014’te maden faciasında hayatını kaybeden 301 işçi için Soma’daki Madenci Anıtı önünde anma etkinliği düzenlendi. Yakınlarını kaybeden aileler burada yaptıkları açıklamalarda adalet arayışlarına devam edeceklerini kaydettiler.

Türkiye’nin en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı’nın üzerinden 8 yıl geçti. 13 Mayıs 2014’te meydana gelen maden katliamında hayatını kaybeden 301 işçi, Soma’da yapılan eylemlerle anıldı. Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınlarına, Çorlu Tren Faciası ve Hendek Faicası’nda yakınlarını kaybeden aileler destek verdi. Anmaya CHP Milletvekilleri Özgür Özel, Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Bekir Başevirgen, Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, Sosyal Haklar Derneği, SOL Parti ve siyasi partiler katıldı. Anmanın ardından Madenci Anıtı’na karanfil bırakıldı.

Soma Beşyol’da bulunan Madenci Anıtı’nda gerçekleştirilen anmada, aileler adına ortak açıklamayı katliamda kardeşini kaybeden Öznur Yıldırım yaptı.

VERDİKLERİ KARARLA EVLATLARIMIZI BİR KEZ DAHA KATLETTİLER’

Yıldırım, “Bizler tam 8 yıldır adalet arıyoruz. Davaya bakan hakimleri görevlerinden zorla el çektirseler bile adalet arıyoruz. Yargıtay verdiği kararla Can Gürkan’ın 301 kez ayrı ayrı ceza verilmesine karar verdi. Bizler kararın gelmesini beklerken, 5 Yargıtay üyesinin 3’ünün görev yeri değiştirildi. 301 canın karşılığı 20 yıl dendi. Bu katliamda sorumluluğu olan denetçiler başka madenlerde denetim yapmaya devam edecek. Bütün bunlar kader ve fıtrat anlayışının ürünüdür. Bütün bu kararlar patron Can Gürkan’ın sırtının sıvazlanması anlamına gelmektedir. Kabul etmiyoruz. Hiçbir işin doğasında ölüm yoktur” dedi.

Katliamda eşi Mustafa Kaya’yı kaybeden Naciye Kaya, “8 yıldan beri adalet arıyorum. Maalesef bulamadık, bulamayacağız da. Bizim tek derdimiz, eşlerimiz geri gelmeyecek ama bir 301 işçi daha ölmesin diye mücadele ediyoruz. Katiller dışarıda geziyor ama Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay içeride. Nasıl bir adalet sistemi var anlamadım. Yazıklar olsun sizin adalet anlayışınıza” diye konuştu.

Hayatını kaybeden 301 madenciden biri oğlu olan Gülsüm Çolak ise şunları kaydetti: “Hayatımızın en karanlık, en acı günüydü. Adaletin peşinde mahkeme salonlarına gittik ama acılarımız hafiflemedi. Biz evlatlarımızın topraklarına dokunmaya kıyamazken, verdikleri kararla evlatlarımızı bir kez daha katlettiler. Çocukken ateşlendiğinde çocuklarımızın başında günlerce bekledik ama çocuklarımızı katledenlere yalnızca birkaç gün ceza verdiniz ve verdiğiniz kararla ülkede adalet olmadığını gösterdi.”

DİMDİK AYAKTA DURUYORUZ’

Eşini kaybeden Gülfidan Köse, “Bu 8 yılın içinde acılarla mücadele ederken birde hukuk mücadelesi verdik. Mahkemelere gittik ama adaleti bulamadık. Biz direndik, yılmadık ama onlar üstümüze geldiler. Bizim için adalet savunan avukatlarımızı içeri attılar. Bugün ben eşimin mezarına gittim ve ‘Seni kaybedeli 8 yıl oldu, her yıl adaleti kaybettim. Bugün seni savunan avukatlar içinde adalet kayboldu ve avukatları da kaybettim’ dedim. Siyasetin getirdiği bu sistemler, zorbalıklar, bizi yıldırmaya çalıştılar ama biz yılmayacağız. Dimdik ayakta duruyoruz” dedi.

18 gündür Silivri Cezaevinde hukuksuz bir kararla tutuklu bulunan avukat Can Atalay’ın mesajını Evren İşler okudu. İşler, “Bu karar vicdansızlık değilse nedir? Bu hukuk devletinin çöküşü değilse nedir? Bu emekçi halkımızın canını sistematik olarak hiçe saymak değilse nedir? Bu alnının teriyle geçinen ölümünü önemsiz göstermek değilse nedir? Bu güzel memlekette kimse ekmeğini kazanırken öldürülmesin diyedir davamız. Bu güzel memlekette kimsenin yoksulluğu istismar edilmesin, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi sonucunda ölüme gönderilmesin, çocuklarımız aileleri yoksul diye dün Fethullahçılara bugün başka cemaatlere mecbur edilmesin, yanmasın diyedir davamız. Hangi koşullarda olursak olalım her hal ve şartta bu sosyal cinayet düzenini aşacağız. Dünümüz, bugünümüz ve yarınımız için 301 işçinin hesabı sorulacak. Soma’da adalete engel olmak için suç işleyenler mutlaka yargılanacak. Birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız” diye konuştu.

Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay’ı selamlayarak konuşmasına başlayan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Bugün bütün ailelerle birlikteyiz. Aileler geleceğe olan inançlarıyla yan yanalar ve birbirlerine bağlılar. Bizler yeminliyiz ve hesap soracağız” ifadelerini kullandı.

‘MÜCADELE EDECEĞİZ’

Çorlu Tren Faciası’nda oğlunu kaybeden Mısra Öz, “Aynı gemide aynı yerde el ele hesap sormak için birlikte mücadeleye geldik. Biz bunun ve öldürülen tüm canlarımızın hesabını, yanımızda olan avukatların hesabını soracağız. Biz 4 yıldır, Soma aileler 8 yıldır adalet arıyor. Bu acı dinmiyor” derken, Hendek Faciası’nda yakınını kaybeden Lalenur Yılmaz ise, “Siyasi referanslarla hesabı sorulmayan iş katliamları başka katliamlara yol açıyor. Soma kararının arkasına sığınıldı ve Hendek’te de aynısı yaşanıldı. Sosyal cinayet düzenine geçit vermemek için mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

SOL Parti Manisa İl Başkanı Nadir Güven de şunları söyledi: “Sekiz yıl önce Soma’da 301 canımıza mal olan katliam, tasarlanarak tahammüden işlenmiş bir cinayetti. Önce bütün ortak varlıklarımızı talan ettiler, ormanlarımızı, dağımızı, ovamızı, suyumuzu yağmaladılar, tütünümüzü elimizden alıp, zeytinliklerimizi sermayeye peşkeş çektiler. Kar hırsıyla yaşama dair her şeyi metalaştıran sermaye madencinin hayatını da metalaştırıp bütün bu yaşananlara fıtrat deyip geçti. Soma katliamına sebep olanlar elini kolunu sallayarak gezerken, mağdurların savunucuları tutuklanarak cezai işlemlere maruz bırakılıyor. Ne yaparsanız yapın başaramayacaksınız. Baskı, yasak, zorbalık sökmeyecek. Kaybedeceksiniz, gideceksiniz.”