“Türkiye eğitiminin ve öğretmenlerinin içinde bulunduğu bunalım, dayanılmaz bir dereceye gelmiştir. Yabancı etkiler altında, sırtı halka dönük, eşitlikten uzak, tüketici, kalitesiz bir eğitim, yıllardır çocuklarımızı, halkımızı ve öğretmenlerimizi bıktırmıştır…” TÖS 15 Aralık 1969’da başlayıp 4 gün sürecek olan Büyük Öğretmen Boykotunun kararını bu cümlelerle açıklamıştı.
“Bey çocuğu bey, ırgat çocuğu ırgat olmasın, eşit ve özgür bir dünyada yaşayalım” diye mücadele eden TÖS’ün genel başkanı, devrimci öğretmen mücadelesinin en önünde olanlardan Fakir Baykurt Büyük Öğretmen Boykotunda yapmış olduğu konuşmada şunları söylemiştir;
“Bize düşen başlıca görev halkımızın uyandırılmasıdır. İnsanımızın hayata karşı devrimci tavırlı hale getirilmesidir. Biz geri bırakılmış böyle bir ülkenin öğretmenleriyiz. Biz emperyalist ülkelerin öğretmenleri gibi eğitim yapamayız. Biz kendi yoksul halkımızın ihtiyacına göre eğitim yapmak zorundayız. Çocuklarımızın hiç işine yaramayacak, kokmaz bulaşmaz bilgiler yerine, göz açan, uyandıran, bilinçlendiren bilgileri öğretmek, değişmenin, yenileşmenin tavrını yaratmak zorundayız… Halkımızı uyandıracağız! Halkımızı asla küçük görmeden, ondan geldiğimizi unutmadan, onun içinde, onun dizinin dibinde, derinlerden ve sessizlerden, sabırla, saçımızı ak ederek, dişimizi yok ederek tarihsel görevimizi tekmil edeceğiz! Yarın tarih Cumhurbaşkanını, Başbakanı değil, önce bizi sorguya çekecek”
“Hak diyenin ağzına vurulmamalı, yol açanın yolu kesilmemelidir. … Beraatımızın sevinci gibi, cezalandırılmamızın tesellisini de aramızda kardeşçe ve içtenlikle paylaşacağız. Şimdiye kadar öğretmen olarak davrandık, bundan sonra da öğretmen olarak davranmaya dikkat edeceğiz. … Bu mücadeleye giren insanlar, sonuç ne olursa olsun, bunlara katlanmayı bilmelidir. Biz bileceğiz, bizden sonraki öğretmenler de bilecektir. Çok iyi biliyor ve inanıyoruz, çektiklerimiz boşa gitmeyecektir!”
Günümüzün eğitim emekçileri mücadelesi, dünün mücadelelerinin mirasçısıdır ve çekilenlerin boşa gitmediğinin somut göstergesidir. “Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir” sözünün günümüzdeki savunucuları olarak, eğitim emekçileri mücadele tarihi içinde geçmişten devraldığımız örgütlenme ve mücadele geleneğini sürdüreceğimize söz veriyoruz. Sözleri sözümüz, hayalleri hayalimiz, mücadeleleri mücadelemizdir.
Birdal Savran
Önceki Eğitim-Sen Muğla Şube Başkanı