Gara’da PKK tarafından esir tutulan, kendilerini savunma imkanı olmayan 13 kişinin öldürülmesini kınıyoruz. Hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.
Benzer acıların tekrarlanmaması için alıkonulan tüm insanlar, koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır. Hangi amaç doğrultusunda olursa olsun, insanların uzun bir süre alıkonulması hiçbir biçimde haklı görülemez. İnsan hayatının yok sayılması, kabul edilecek bir tutum değildir. Bu gayri insani tutum, tarih tarafından da yargılanacaktır.
Ölümler üzerinden toplumu milliyetçilik ekseninde bölme ve bunu muhalefete dönük operasyon zemini haline getirme girişimleri siyasal iktidarın geçmişten bugüne tercihidir. Bu tercihin tüm yaşanan ölümlerden sonra siyasi ranta dönüştürülmeye çalışılması, 10 Ekim Katliamı’nda ve birçok acı dolu olayda karşımıza çıkmış, dönemin başbakanı tarafından ölümler siyasi rant için kullanılmıştır. Bugün de siyasal iktidar siyasi rant için giriştiği hamleyle, insanların canını yok saymış, iç siyasetin konusu haline getirmeye çalışmıştır.
Siyasal İslamcı rejim 19 yıllık iktidarı boyunca halkı birbirine düşüren bir kutuplaşma politikası izledi. Yarattığı terör ve korku rejimiyle kendi iktidarını desteklemeyen her kesimi sindirmeye devam ediyor.
Demokratik siyasetin önünü kesmek isteyen AKP- MHP iktidarı, yürüttüğü kutuplaşma siyasetinin karşısında olmak tüm muhalif güçlerin ortak paydası olmalıdır. Hayatını kaybedenleri yaşatmak ve kurtarmak için 6 yıldır kılını kıpırdatmayan AKP-MHP iktidarının ölüm, kan ve göz yaşı üzerinden milliyetçilik hamasetleriyle siyasi rant devşirmesine izin vermeyeceğiz.
Biz, bir arada yaşama zarar veren, halklar arasındaki kardeşliği zedeleyen her tür düşünce ve şiddet eylemi karşısında durmaya devam edeceğiz. Bu toprakların ihtiyacı olan kardeşlik ve bir arada yaşamı kararlılıkla savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
DSD TÜRKİYE YÜRÜTMESİ
