Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği’nin yaptığı araştırmayla 43 ilde 82 sendika yöneticisinin kamudaki sağlık tesislerinde de yönetici olduğu ortaya çıktı.
Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER), kamuya açık bilgileri kullanarak bir karşılaştırma yaptı. Araştırmanın sonucunda, 43 ilde 82 sendika yöneticisinin kamudaki sağlık tesislerinde de yönetici olduğunu ortaya çıktı.
‘MEMURU ADIM ADIM SEFALETE SÜRÜKLEMİŞTİR’
SAHADER Sosyal İşler Sekreteri Abdurrahman Aktürk, “Memurların toplu sözleşme hakkı kazanmasından günümüze kadar yapılan anlaşmalar, memuru adım adım sefalete sürüklemiştir. Şu anda yetkili konfederasyonun, günü dahi kurtarmayacak toplu sözleşmeleri imzalaması sonucunda, memur kirasını ödeyemeyecek, ay sonunu getiremeyecek hale getirmiş durumdadır. Yıllar içerisinde bu tatlı su sendikacılığının üyeleri mali ve özlük hak kayıplarına rağmen nicel artışı yapılan sendika sayımlarından anlaşılmaktadır” dedi.
‘ETİK DIŞI SENDİKACILIK’
“Bunca başarısızlığa rağmen memurların bir biçimde neden üye olduğunun anlaşılması güç bir olay gibi görünebilir” diyen Aktürk, sözlerine şöyle devam etti: “Bugüne kadar idari katı ele geçiren yetkili sendikanın, baskı ve mobbing ile sağlık emekçilerini üye yaptığı hep konuşulan bir konu olarak kalmıştı. Bunun yanı sıra sağlık kurum ve kuruluşlarında özellikle özlük ve maaş birimlerinde yetkili sendika temsilcilerinin çalışıyor olması, oryantasyon eğitimleri dahil, baskıyla üye yapmaya çalıştıkları, temsilcilerinin ilk defa kamuya atananlar iş başı yapma evresinde başlayış evraklarının arasına bütün bilgileri doldurulup yalnız imza kısmı boş bırakılan sendika üyelik formlarının olması, idari yapıda sendika yöneticilerinin bu tip etik dışı sendikacılık örnekleri hep konuşuldu ancak bir iddia olarak kalmıştı.”
YÖNETİM KADROLARI KARŞILAŞTIRILDI
Sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda yetkili sendikanın yönetici kadrosu, sendikanın resmi internet sayfasında yer aldığını belirten Aktürk, “Bu bilgilerle birlikte sendika şubesinin olduğu ildeki; il sağlık müdürlüğü, ağız ve diş sağlığı merkezi, devlet hastanesi, eğitim araştırma hastanesi ve tıp fakültesinin resmi internet sitelerinde yer alan yönetim kadrosu karşılaştırılmıştır. Yapılan bu tarama sonucunda karşılaştığımız manzara korkunç bir gerçeği gün yüzüne çıkarmış oldu. Taradığımız 43 ilde 82 sendika yöneticisinin kamudaki sağlık tesislerinde de yönetici konumunda olduğunu belirledik. Yaptığımız araştırma istatistiksel olarak her ilde kamu sağlık tesisi ve aynı anda sendikanın tepe yönetiminde olan en az iki kişi (1,90) olduğu açığa çıkarılmıştır. Tüm bunlar göz önüne alındığında yetkili sendika dışında bir sendikaya üye olan bir sağlık meslek çalışanı çalışma yaşamında bir problemle karşılaştığında kimi kime şikâyet etmiş olacak? Bu ülkenin birçok ilinde açıkça görülen yapılanma sendikal etiğe uygun mudur?” ifadelerini kullandı.
SAHADER’in hazırladığı liste.
‘KRİTERLERDEN BİRİNİ AÇIKLADIK’
Şeffaflık çağrısı yapan Akgün, “Araştırmamız sonucunda tespit edilen 82 yöneticinin ağırlıklı olarak (38’i) idari ve mali işlerde yönetici olması, bir güvenlik, kamu çıkarının gözetilmesi noktasında soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir. Sağlık bakanlığının sözleşmeli yönetici kriterleri merak ediliyordu. Böylece kriterlerden birini açıklamış olduk. Ülkede onca liyakat ve tecrübe sahibi insan dururken, sendika yönetiminin içinden bu kadar kişinin yönetici olarak atanması bir güvenlik zafiyeti değil midir? Mobbing ve baskının son bulması gerekirken bu yapılanma şekliyle onlardan olmayanların çektikleri çile ve sürgünler artmayacak mı? Sağlık Bakanlığının devreye girerek etik dışı olan bu durumun bir an önce son bulması gerekmektedir. Kamu sağlık tesislerinde yöneticilerin liyakat ve tecrübe gibi şeffaf kriterler göz önünde bulundurularak belirlenmesini talep ediyoruz” dedi.