
Ülkemizde, İşçi sınıfının 15-16 Haziran 1970 eylemliliklerinin kamu emekçileri hareketindeki karşılığı 1995 Haziranı’nda yaşandı. “Haklar yasalardan önce gelir” şiarıyla fiili meşru mücadelenin en güzel örneği yüzbinlerce emekçi tarafından hayata geçirildi.
Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonlaşma Kurulu’nun(KÇSKK) baskı ve sürgünlerin durdurulması, siyasi iktidarın yargı üzerindeki baskılarının kalkması, meclise sunulan grev ve toplu sözleşme hakkı içermeyen anayasa değişikliği maddesinin geri alınması ve grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkının anayasal güvenceye kavuşturulması çağrısıyla eylemler hayata geçirildi.
Planlanan eylem programı sendika başkanlarının oturma eylemiyle 15-16 Haziran günlerinde Ankara Güven Park’ta başlatılacak, devamında 17 Haziran’da illerden gelen kamu çalışanlarının katılımıyla Kızılay Meydanı’nda oturma eylemiyle devam edecekti. Eylemler sonuç alıcı olmadığı takdirde 19 Haziran’dan itibaren iş bırakma kararı uygulanacaktı.
İktidar benzerlerinde yaptığı gibi, eylemi yasadışı olarak ilan etti. Basın susturuldu ve eylemler yaşanmamış gibi bir tutum sergilendi.
17-18 Haziran, yüz binlerin baskılara ve sürgünlere karşı çıktığı, Kapıkulu değil, Kamu Emekçisi olmanın, fiili ve meşru mücadelede omuz omuza birlikte olmanın yazıldığı günlerin adıdır.
Ya hep beraber ya hiç birimiz diye HAYKIRANLARA!
Tarihimizde onurlu bir mücadele YARATANLARA!
Sınıfsız, sömürüsüz ve savaşsız bir dünya için AYAĞA KALKANLARA!
Selam olsun!
Devrimci Sendikal Dayanışma




