BASINA VE KAMUOYUNA
Ülkemizde kadına yönelik şiddet her alanda artmaya, erkek egemen zihniyet her fırsatta kendini göstermeye devam ediyor.
Alınmayan önlemler, ayırımcılığı besleyen hafifletici nedenler, şiddete mazeret uydurmaya çalışan söylemler, işletilmeyen disiplin süreçleri ve bundan cesaret bulan şiddete meyilli erkekler…
Hak, hukuk, adalet,emek mücadelesi veren kurumlar da maalesef bu çarkın dışında değil. bizler bunun son örneğini Antalya’ da Devrimci İşçi Sendikaları Konfedarasyonu DİSK’e bağlı Dev-Turizm İş’te yaşadık.
DİSK’e bağlı olan Dev-Turizm İş sendikasının üyelerinden habersiz yapmak istediği delege seçimlerinde, üyelerin yapılan usulsüzlükle ilgili tutanak tutmak için seçim bölgesine gittikleri ve tartışma yaşandığını,çıkan tartışma sırasında genel başkan Mustafa Yahyaoğlu ve ona yakın isimlerin işi kadınlara fiziksel şiddete kadar vardırdığını Peri Özay Albayrak’ın itilmesiyle başlayan arbede de Peri Özay Albayrak’ın beline, Didem Erkıvanç Türkay da omzuna yumruk, bacağına tekme atıldığını kamuoyuna yansıyan görüntülerden öğrenmiş bulunmaktayız. İlerleyen günlerde Mustafa Yahyaoğlu’nun kendi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada uygulanan şiddeti “münferit bir itiş kakış” gibi dile getirerek şiddeti normalleştirmeye çalışması bu şiddeti ikiye katlamıştır.
Başlangıçta sadece erkeklerin örgütlendiği, kadınların dışlandığı yapılar olarak ortaya çıkan sendikalarda kadın emekçilerin örgütlenmesi, sözünü özgürce söyleyeceği ortamların oluşturulması, karar ve temsiliyet süreçlerine kendi sözüyle katılması yüzyıllardır kadınların yürüttüğü mücadele ile olmuştur. Kadınlar,bir taraftan sendikalarda sınıf mücadelesini yürütürken, diğer taraftan örgütlü oldukları sendikalarında seslerini duyurma, karar mekanizmalarında yer alma mücadelesine halen devam etmektedir.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Gününe yaklaştığımız günlerde kadınlar şimdide sendikalarından şiddet uygulanarak dışlanmak isteniyor. Bu duruma sessiz kalmayacağımızı belirtmek istiyoruz.
Kadın arkadaşlarımızın uğradığı şiddetin görüntüleri ortada olmasına rağmen, konuyu “bu olayı kadınların beyan ettiği, kadının beyanının esas olması ilkesinin sıkıntılı olduğu, bu konuda bir komisyonun kurularak olayın araştırılacağı…” na kadar vardıran açıklamaları ne yazık ki üzülerek ve kaygıyla takip ediyoruz. Kadın mücadelesinin en önemli kazanımlarından olan “şiddet,taciz,tecavüz,mobbing vb. durumlarda kadının beyanı esastır ilkesi” bir kez daha uygulayanın ve uygulananın kim olduğuna bakılarak değerlendirilmek,siyasi kaygılara kurban edilmek isteniyor.
Kadınlar evde eşleri tarafından, iş yerinde patronları tarafından şiddete,tacize,tecavüze,mobbinge uğradıklarında, hak ettikleri pozisyonlara onlar yerine bir erkek getirildiğinde bu yaşadıkları tecrübelerin “bireysel, özel, konuşulmaması gereken tabu meseleler” değil, bunların ataerkil sistem tarafından sistemik olarak yaratılan mağduriyetler olduğunu, bunların aşılması için bu konuların politik meseleler olarak algılanması ve mücadele edilmesi gerektiğini ortaya koymak için söylediğimiz ‘özel olan politiktir’ ilkemizden sendikalarda bir kadın şiddete uğradığında neden vazgeçtiğimizi anlamakta güçlük çekiyoruz.
Kız kardeşlerimize ya¬pı¬lan şid¬deti sa¬de¬ce on¬la¬ra değil, he¬pi¬mi¬ze ya¬pıl¬mış kabul edi¬yo¬ruz. şid¬det kim¬den ge¬lir¬se gel¬sin kı¬nı¬yor ,buradan bir kez daha teş¬hir edi¬yo¬ruz.
DİSK Genel Merkezini Kadınların yıllardır verdiği mücadele ile kazandıklarına sahip çıkmaya ve bu olayda gereğini yapmaya davet ediyoruz.
DEVRİMCİ SENDİKAL DAYANIŞMA KADIN MECLİSİ
