Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz 21-28 Nisan Ebeler Haftası nedeniyle açıklamalarda bulundu. Ebelerin yaşadığı sorunlara değinen Şükran İçöz “Ebelerin pandemi süresince diğer mesleklerden daha fazla sorun yaşadığı bir gerçek ve bu süreçte daha fazla sorun yaşamasının en büyük nedeni ise ebelerin süre gelen kronikleşen sorunlarından kaynaklıdır. Sağlık hizmetlerinin tüm basamaklarında olduğu gibi yapılan tüm iş ve işlemlerde ebeler ana aktör olarak hizmetin ortaya çıkmasında etkin olarak görev yapmaktadır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinin başta koruyucu sağlık hizmetleri olmak üzere tüm süreçlerinde hem hizmetin nitelikli sunulması hem de hizmetin doğru sunulmasının sürekliliğinin sağlanması açısından ebelik mesleğinin ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının giderilmesi gerekmektedir. Ülkemizde sağlık emek gücünün büyük bir kısmını oluşturan ebelerin sorunlarını görmezden gelmek ve ertelemek hem bu meslek grubunun meslek onuruna hem de sağlık hizmetlerine zarar vermektedir. Sendikamız sağlık emek mücadelesinin bir bütün olarak görmekte olup ebelik mesleğinin sorunlarına yönelik ilkeli mücadelesini bugüne kadar vermiş ve vermektedir” dedi.
Haklarımızı alana, sağlıklı bir yaşama erişene kadar taleplerimiz için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz diyen Şükran İçöz taleplerini şu şekilde sıraladı;
Ek ödeme ve performans sistemi kaldırılmalı, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret şeklinde düzenlenmeli,
Her iş yerine 7 /24 saat açık, nitelikli, ücretsiz ve anadilinde kreş hizmeti olmalı,
Yıpranma payı ebelerin geçmiş yıllarını kapsayacak fiili çalışma süresini esas alacak şekilde yeniden düzenlenmeli,
ASM’lerde vekil ve sözleşmeli olarak çalışan ebeler kadroya alınmalı,
Kurum içi yer değişikliğine son verilmeli,
Doğum izinleri 24 ay ücretli olarak yeniden düzenlenmeli,
Güvenlik soruşturması arşiv araştırması yasası kaldırılmalı, kadrolu istihdam sağlanmalı
Haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edilen ebeler işlerine iade edilmeli,
Sağlıkta şiddete, baskıya ve mobbinge karşı önleyici etkin şiddet yasası çıkarılmalı,
Yardımcı sağlık personeli değil, bağımsız meslek grubu olarak tanımlanmalı,
Performansa dayalı esnek ve kuralsız çalışmaya karşı güvenceli iş ve güvenli çalışma koşulları sağlanmalı,
Başta ebeler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına ek göstergenin 3600 den başlayarak kademeli olarak verilmeli.
TOPLUMUN SAĞLIĞI EBELİĞİN VARLIĞIYLA GELİŞECEK
Dünya Sağlık Örgütü hemşireler ve ebelerin sağlık hizmetini sağlamasında hayati rol oynadığını vurgulayarak, evrensel sağlık kapsamının başarısının hemşirelik ve ebeliğin güçlenmesinden geçtiğini ve 2030 yılına kadar 9 milyon hemşire ve ebeye ihtiyaç olduğunu ifade etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılmış olan bu vurguya rağmen ebeliğin değersizleştirildiği ve gerçek potansiyelinin ortaya çıkarılmadığı ifade edilmiştir.
Ebelik mesleği ana-çocuk sağlığı hizmetlerini yürüten, doğum öncesi ve doğum sonrası hizmetleri veren, doğum yaptıran, 0-6 yaş grubu çocuk beslenme ve aşılarını yapan, aile planlaması, kişisel temizlik kuralları, ilk yardım, bulaşıcı ve sosyal hastalıklardan korunma, savaşla ilgili konularda birey, aileye, topluma sağlık eğitimi veren, doğum, ölüm ve istatistik verileri toplayan, değerlendiren kamu kuruluşları ile gerekli işbirliğini sağlayan ve Sağlık Bakanlığınca tescil edilmiş bir okuldan mezun olan meslek mensubu olarak tanımlasa da, son yıllarda ebeler hem kamuda hem de özel de kendi meslek tanımlarının dışında başka işlerde de çalışmaya zorlanıyor. Mesleki açıdan angarya ile her geçen gün daha da fazla işgal edilmekte, ebelik mesleğinin görev sınırları belirsizleştirilerek mesleki bağımsızlığı yok edilmektedir. Sağlıkta Dönüşüm Programıyla sağlığın piyasalaştırıldığı, sağlık çalışanlarının iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalışmaya zorlandığı ve sosyal devlet anlayışının çok ötesinde bir sağlık hizmeti sunumuyla karşı karşıyadır. Evde, işte ve kamusal alanın tümünde erkek egemen anlayışın insafına terk edilen ebeler, ücret ve mesleki sorunlarının yanı sıra hem bir kadın hem de ücretli emekçi olarak sömürünün katmerlisini yaşamaktadır. O nedenle de kadın mesleği olarak algılanan ebelik sorunlarının çözümüne yönelik mücadeleyi kadının özgürlük mücadelesinden ayırmak mümkün değildir. İş sağlığı ve güvenliği yasası, uygulamada ve yürürlükte olduğu halde tükenmişlik, fiziksel riskler ve şiddet gibi birçok riskle karşı karşıya olan ebelerin çalıştığı birimlerde iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına gereken önem verilmemektedir.
AKP eliyle yürütülen neoliberal sağlıkta dönüşüm programı ebelerin mesleki sorunlarını daha da büyütmüş ve ebelik yardımcı sağlık elemanı algısıyla yürütülmeye başlanmıştır. “Sağlıkta Dönüşüm Programı” tüm sağlık alanı ve sağlık emekçilerinin olduğu gibi, ebelerin de mesleklerini yaparken yaşadıkları sorunların kat be kat artmasına neden olmuştur. Özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerinde önemli yer tutan ebeler, aile hekimliği sisteminde ana-çocuk sağlığı, gebe takibi vb. en önemli ve mesleğinin gereği olan hizmetleri veremez duruma getirilmişlerdir. Bu sistemle aynı zamanda ebelerin adı yok sayılmış, hekimle sözleşme yapacak “Aile Sağlığı çalışanı” olarak tanımlanarak, meslekleri tamamen yok sayılmıştır. Sağlık Bakanlığınca ebeliğin mesleki bir tanımı olsa da geçmişten beri görev, yetki ve sorumluluklarının sınırlarının belirlenmemesine bu durumun eklenmesi ile görevlerini daha da belirsizleştirmiştir.
Ebelerin pandemi süresince diğer mesleklerden daha fazla sorun yaşadığı bir gerçek ve bu süreçte daha fazla sorun yaşamasının en büyük nedeni ise ebelerin süre gelen kronikleşen sorunlarından kaynaklıdır. Sağlık hizmetlerinin tüm basamaklarında olduğu gibi yapılan tüm iş ve işlemlerde ebeler ana aktör olarak hizmetin ortaya çıkmasında etkin olarak görev yapmaktadır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinin başta koruyucu sağlık hizmetleri olmak üzere tüm süreçlerinde hem hizmetin nitelikli sunulması hem de hizmetin doğru sunulmasının sürekliliğinin sağlanması açısından ebelik mesleğinin ihtiyaçlarının karşılanması ve sorunlarının giderilmesi gerekmektedir. Ülkemizde sağlık emek gücünün büyük bir kısmını oluşturan ebelerin sorunlarını görmezden gelmek ve ertelemek hem bu meslek grubunun meslek onuruna hem de sağlık hizmetlerine zarar vermektedir. Sendikamız sağlık emek mücadelesinin bir bütün olarak görmekte olup ebelik mesleğinin sorunlarına yönelik ilkeli mücadelesini bugüne kadar vermiş ve vermektedir.
Ebeler haftasını salgının yarattığı olumsuzluklar, çoklu kriz, artan yoksulluk, antidemokratik uygulamalar ve baskıların derinleşmekte olduğu bir süreçte kutluyoruz. Ebeler, salgını yönetemeyen yöneticilerin yol açtığı sorunlardan dolayı artan iş yükünün, angarya çalışmanın, meslek olarak yok sayılmanın, mobbing, şiddet ve değersizleştirilme nedeni ile tükenmişlik ve mesleki tatminsizlik yaşamaktalar.
Sorunların bu kadar biriktiği ve iktidarın çözüme yönelik adım atmaktan imtina ettiği bu dönemde ebeler haftası, mevcut koşulların değiştirilmesi ve taleplerimizin elde edilmesi yönünde kararlılığımızı ifade edeceğimiz günlerdir. Bu nedenle ebeler gününde vaat dinlemeyi, oyalanmayı kabul etmiyor çözüm istiyoruz. Sağlığın ve toplumsal yaşamın en önemli dinamiği olan ebeler olarak ekonomik, özlük, sosyal ve demokratik haklarımızın verilmesi, meslek tanımımızın netleşmesi, güvenceli, kadrolu istihdamın, çalışma koşullarımızın düzenlenmesini istiyoruz. Değiştirme, dönüştürme gücümüz var. Haklarımızı alana, sağlıklı bir yaşama erişene kadar taleplerimiz için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.
Taleplerimiz;
Ek ödeme ve performans sistemi kaldırılmalı, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret şeklinde düzenlenmeli,
Her iş yerine 7 /24 saat açık, nitelikli, ücretsiz ve anadilinde kreş hizmeti olmalı,
Yıpranma payı ebelerin geçmiş yıllarını kapsayacak fiili çalışma süresini esas alacak şekilde yeniden düzenlenmeli,
ASM’lerde vekil ve sözleşmeli olarak çalışan ebeler kadroya alınmalı,
Kurum içi yer değişikliğine son verilmeli,
Doğum izinleri 24 ay ücretli olarak yeniden düzenlenmeli,
Güvenlik soruşturması arşiv araştırması yasası kaldırılmalı, kadrolu istihdam sağlanmalı
Haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edilen ebeler işlerine iade edilmeli,
Sağlıkta şiddete, baskıya ve mobbinge karşı önleyici etkin şiddet yasası çıkarılmalı,
Yardımcı sağlık personeli değil, bağımsız meslek grubu olarak tanımlanmalı,
Performansa dayalı esnek ve kuralsız çalışmaya karşı güvenceli iş ve güvenli çalışma koşulları sağlanmalı,
Başta ebeler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına ek göstergenin 3600 den başlayarak kademeli olarak verilmeli.