Kocaeli’de MESEM ve Çocuk İşçilik Konferansı Düzenlendi

Kocaeli’de MESEM ve Çocuk İşçilik Konferansı Düzenlendi

PAYLAŞ

Eğitim-Sen Kocaeli 1 Nolu Şube ve Kocaeli İSİG Meclisi tarafından Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Mevlüt Taştan Konferans Salonunda düzenlenen panelin açılış konuşmasını Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ve İSİG Meclisi adına Murat Çakır yaptı.

İki ayrı oturumda gerçekleşen konferansın ardından şu açıklamalara yer verildi:

 

 

ÇOCUKLARIMIZ VE ÖĞRENCİLERİMİZ

ÇEDES İLE TARİKAT VE CEMAATLERİN,

MESEM İLE ŞİRKETLERİN

SÖMÜRÜSÜNE KURBAN EDİLMEK İSTENİYORLAR

MESEM aracılığıyla şirketlerin karı için çalışmak zorunda bırakılan, iş cinayetlerine kurban edilen, çocuk yaşta evlendirilen, cezaevlerinde olan, ÇEDES ve hukuksuz protokollerle cemaatlere, tarikatlara, dini yapılara mecbur bırakılan, anadilinde eğitim hakkı başta olmak üzere en temel hak ve özgürlükleri yok sayılan çocuklar için bugün maalesef kutlanacak bir günden bahsetmek mümkün değildir.

Türkiye’de çocuk iş gücü sürekli artmakta, eğitim çağındaki çocuklarımız okumak yerine tarlada, sanayi sitelerinde son derece sağlıksız, ilkel koşullarda çalışmaya ve yaşamaya zorlanmaktadır. Çocuk işçiliğinin her geçen yıl artması, mülteci çocuklara yönelik ayrımcı uygulamalar, çocukların en temel yaşam ve eğitim hakkının tehdit altında olmasının hiçbir insani açıklaması yoktur. Türkiye’de yaşayan çocukların bugünü ve geleceği için en büyük tehdit, yaşamlarının henüz başlarında olmalarına rağmen, bu kadar çok acı ve sorunla yaşamak zorunda bırakılmış olmalarıdır.

YETER ARTIK!

ÇOCUKLARIMIZIN VE ÖĞRENCİLERİMİZİN

İŞ CİNAYETLERİNDE KATLEDİLMESİNE KARŞI BİRLEŞELİM

MESEM’E HAYIR! ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE SON!

MESEM, tarım ve inşaat işçiliği, sokakta çalıştırma kıskacında çocuklarımız ölüyor…

2016 ve 2021 yıllarında hükümet tarafından 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle Mesleki Eğitim Merkezlerinin (MESEM) yaygınlaştırılması ve meslek lisesi öğrencilerinin işletmelerde ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasının önü açılmıştır. MESEM kapsamında yaklaşık 1,5 milyon öğrencinin olduğu açıklanmıştır. Bu öğrencilerin yaklaşık 300 bini ise 18 yaşın altındaki çocuklarımızdan oluşuyor. Yani çocuk işçilik ‘bir gün okulda dört gün işyerinde eğitim alma’ uygulamasıyla meşrulaştırılıyor. İşverenlere, çırak ve stajyer çalıştırmaya dönük bu teşvik aynı zamanda çocuk işgücünü iş kazalarının, iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı küçük işletmelere itmiştir. Bu işletmelerin genel denetimler ve işçi sağlığı ve iş güvenliği denetimlerinde en az denetlenen yerler olması da çocuk işçilere yönelik sömürü ve kuralsızlığı arttırmıştır.

2013 yılında en az 59 çocuk işçi, 2014 yılında en az 54 çocuk işçi, 2015 yılında en az 63 çocuk işçi, 2016 yılında en az 56 çocuk işçi, 2017 yılında en az 60 çocuk işçi, 2018 yılında en az 67 çocuk işçi, 2019 yılında en az 67 çocuk işçi, 2020 yılında en az 67 çocuk işçi, 2021 yılında en az 62 çocuk işçi, 2022 yılında en az 62 çocuk işçi, 2023 yılında en az 54 çocuk işçi olmak üzere, 2013-2023 yılları döneminde en az 671 çocuk işçi hayatını kaybetti…

İçinden geçtiğimiz ekonomik krizi fırsata çeviren hükümet ve sermaye çevreleri, yoksul ailelerimize düşük ücretle çocuk işçiliği bir tür çare olarak dayatmaktadır. Oysa hükümetn MESEM aracılığıyla teşvik adı altında şirketlere aktardığı kaynak ile yoksul öğrencilerimizin güven içerisinde eğitim görebileceği, çocuklukların doyasıya yaşayabilecekleri bir ortam fazlasıyla yaratılabilir. Yeter ki kaynaklar şirketlere değil çocuklarımızın bugününe ve geleceğine ayrılsın!

Ucuz işçiliği özendiren ve öğrencileri ucuz iş gücü haline getiren MESEM uygulamasına son verilmelidir. Nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilmelidir. Çocuk işçiliğinin yasaklanması, mesleki öğrenimin çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanması ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olması gerekmektedir.