HALKA AİT KAYNAKLAR DEPREMİN YAŞANDIĞI GÜNLERDE DAHİ ÖZEL OKUL PATRONLARINA AKTARILMAYA DEVAM...

HALKA AİT KAYNAKLAR DEPREMİN YAŞANDIĞI GÜNLERDE DAHİ ÖZEL OKUL PATRONLARINA AKTARILMAYA DEVAM EDİLİYOR

PAYLAŞ

Eğitim-Sen Muğla Şubesi Haftalık Bülteninden Alınmıştır.

HALKA AİT KAYNAKLAR DEPREMİN YAŞANDIĞI GÜNLERDE DAHİ ÖZEL OKUL PATRONLARINA AKTARILMAYA DEVAM EDİLİYOR.

Millî Eğitim Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının “2022-2023 Eğitim Öğretim Yılında Organize Sanayi Bölgeleri İçinde ve Organize Sanayi Bölgeleri Dışında Açılan Özel Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde Öğrenim Gören/Görecek Öğrenciler İçin Eğitim ve Öğretim Desteği Verilmesine İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”i Resmî Gazete’de yayımlandı.

Tüm eğitim kurumlarının ve yurtların kamulaştırıldığı, eğitimle ilgili borç ve ödemelerin ortadan kalktığı, her kademedeki öğrenciye en az bir öğün ücretsiz yemeğin sağlandığı, barınma ve ulaşım sorunlarının kamu eliyle çözüldüğü, eğitimi bütünleyen sosyal-kültürel hakların tüm okullarda erişilebilir hale geldiği bir politika, eğitimin eşit ve adil dağıtımını da olanaklı hale getirecek. Bunun için fazladan bir bütçeye de gerek yok, halkın kaynaklarını sermayeye aktarmak yerine halk için kullanmak yeterli olacaktır.

Tüm yurttaşlara ücretsiz ve koşulsuz bir haklar bütünü olarak sunulan eğitim, kişinin mesleki seçimlerinden bağımsız olarak kendini gerçekleştirmesine, yeteneklerini keşfetmesine, ilgilerini hayata geçirmesine olanak sağlayarak, insanlık onuruna yaraşır bir toplumsallaşmaya da temel olacaktır.

SİYASİ KADROLAŞMA ÇALIŞMALARI TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR

Tüm Ülke depremin yaralarını sarmak ve bu karanlık günleri dayanışma ile aşmak için uğraşırken 8 Şubat 2023 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Özel Program Ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama Ve Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği yayınlandı.

Eğitim alanında yaşanan sorunların çözümü için gerekli adımların atılmadığı, eğitime erişimde yaşanan sorunlar başta olmak üzere eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde farklı dil, kimlik ve inançların dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sisteminin başarılı olması mümkün değildir

Bursa Valiliği tarafından, usulsüzlük iddiaları ile Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde başlatılan soruşturma kapsamında bir milli eğitim müdür yardımcısı ve 6 personel olmak üzere toplam 7 kişi görevden uzaklaştırılmıştı. 2021 yılının Ağustos ayında Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevine başlayan Serkan Gür, Hatay Milli Eğitim Müdürlüğü görevine atandı. Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük ise Bursa İl Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirildi.

MERKEZİ SINAVLAR ÖĞRENCİLERİ MAĞDUR EDİYOR

Depremin yaşandığı ilk saatlerde enkazlardan yaşamların kurtarılmaya çalışıldığı dakikalarda dahi MEB’in gündemi sınavlar oldu. Merkezi sınavlar eğitimin piyasalaştırılmasının temel aracı. Salgında, depremde çocukların yaşamları, acıları pahasına sınavlardan vazgeçilmedi. Sınavlar iptal edilmedi.

Eğitimin bir yarışma ve rekabet alanı olmadığını belirtmemiz gerekmektedir. Eğitim, tüm öğrencilerin yarışmadan, rekabet etmeden kullanacağı temel bir kamu hizmetidir. Bir hakkın sınavla şekillenmesi ve bu haktan bazılarının daha çok, bazılarının daha az yararlanması hak kavramının kendisine aykırıdır. Kamusal eğitim hakkının öne çıkması eğitim aracılığı ile yaşamında değişiklik yapma umudu taşıyan milyonlarca öğrenci açısından vazgeçilmez öneme sahiptir.

Eğitim Sen olarak, uzun vadede standartlaşmış merkezi sınavların kaldırılmasını, kısa vadede de MEB ve YÖK’ün alınan kararları gözden geçirmesini ve yaşadığımız dönemin gerçekliğine uygun şekilde yeniden bir planlama yapması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu kapsamda çocuklarımızın en zor dönemlerinde depremzede öğrenciler için sınavsız kontenjanlar ayrılmalıdır.

Tüm kamu okulları nitelikli eğitim veren kurumlara dönüştürülmeli ve her çocuk istediği okula gitme hakkına sahip olmalıdır.

Eğitim Sen, koşullar ne olursa olsun öğrencilerimizin mağdur edilmesine sessiz kalmayacak, çocuklarımızın eğitim ve sağlık hakkı için mücadeleyi sürdürecektir.

 

ÜNİVERSİTELERDE UZAKTAN EĞİTİME GEÇİLMESİ KABUL EDİLEMEZ!

İlk ve ortaöğretim açısından sadece öğrenme alanı değil aynı zamanda çocukların bilişsel ve duygusal olarak geliştiği alan olan okullar, yükseköğretim öğrencileri açısından ise; akademik yönden özelikle bazı bölümler açısından zorunlu laboratuvar, kütüphane, saha çalışması gibi imkanlar sağlayan aynı zamanda da dinamik bir sosyalleşmenin yaşandığı ve dayanışmanın güçlendiği, öğrencilerin yaşama hazırlandığı alanlardır.

Üniversitelerin sadece öğretim alanları olmadığı gerçeğinden hareketle, uzaktan eğitim kararının akademik açıdan yaratacağı handikaplar yanında, uzaktan eğitime erişmede yaşanabilecek olası teknik ve altyapısal yetersizlikler düşünüldüğünde sadece sözde bile uzaktan öğretim faaliyetinin olamayacağı göz ardı edilmemelidir.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ EĞİTİM EMEKÇİLERİNE KOŞULSUZ TAYİN HAKKI VERİLMELİDİR!

Milli Eğitim Bakanlığı, deprem nedeniyle olağanüstü hal (OHAL) ilan edilen illerde görev yapan öğretmen ve bakanlık personelinden eşini veya çocuğunu deprem nedeniyle kaybedenlerle kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bulunduğu ilde tedavisinin mümkün olmadığını belgelendirenlerin yer değiştirme başvurusu yapabileceği belirtildi.

Bu tayin hakkının kapsamı geliştirilmeli ve Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 51. Maddesi 4. Fıkrası “Afet bölgesi ilan edilen yerlerde bulunan eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler, Bakanlığın uygun görmesi hâlinde yer değiştirme isteğinde bulunabilir. Bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü olanlar, öncelikle zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen yerlere yer değiştirme isteğinde bulunabilir.” şeklinde uygulanmalıdır. Ayrıca bölgede kalacak eğitim emekçileri Haziran ayına kadar idari İzinli sayılmalıdır.

ÖĞRENCİLERİMİZİN EĞİTİM HAKKI İÇİN ÖĞRETMEN ATAMASI İSTİYORUZ

Eğitimin vazgeçilmez unsuru öğretmendir ve eğitimin niteliği, öğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır.

Kamusal eğitim, eğitim hizmetinin herkes için eşit, parasız, nitelikli ve ulaşılabilir olmasını ifade eden bir kavramdır. Bir ülkede herkesin eşit koşullarda yararlanabileceği bir eğitim hakkından bahsedebilmek için eğitimin fiziksel ve ekonomik yönden de erişilebilir olması gerekir. Eğitime erişim hakkını düzenleyen her türlü ulusal/uluslararası yasa/sözleşme, devletlere bu hakkın ayrım yapılmaksızın sağlanması yükümlülüğünü getirmektedir. Öncelikle öğrencilerimizin eğitim hakları için yeterli sayıda öğretmen ataması mutlaka yapılmalıdır.

DEPREMZEDE ÖĞRENCİLERE VERİLEN EĞİTİM DESTEĞİNİN KAPSAMI GENİŞLETİLMELİDİR!

Olağanüstü Hâl Kapsamında Eğitim Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmî Gazete’de yayımlandı.

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler sebebiyle annesi veya babası ya da vasisi vefat eden okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine parasız yatılılığa yerleşip yerleştirilmediğine bakılmaksızın örgün öğretime devam etmek şartıyla 2022-2023 eğitim öğretim yılı sonuna kadar 2684 sayılı Kanun uyarınca ödenen burs miktarı kadar aylık eğitim desteği verilecek. Bu eğitim desteği 2684 sayılı Kanun uyarınca burs alanlara verilmeyecek.

Eğitim Desteği Depremden etkilenen tüm öğrencilere verilmeli, Kahramanmaraş merkezli depremler sebebiyle annesi veya babası ya da vasisi vefat eden öğrencilere eğitim hayatı boyınca verilmelidir.

 

SORUYORUZ

Depremde kaybettiğimiz, yaralı olan, tedavi gören eğitim emekçisi arkadaşlarımızın, öğrencilerimizin sayısı nedir,

Deprem bölgesi kayıp, kimsesiz çocukların toprakları oldu aynı zamanda. Kimsesiz kalan çocuklar nerede? Hastanelerde kimliği belirlenmemiş, ailelerine ulaşılmayan kaç çocuk var? Kimsesiz kalan kaç çocuk hangi kurumda?

Kimsesiz kalan çocuklar onlarca örneğini yaşadığımız gibi cemaatlere mi teslim edildi.

Nakillerle yerleştirilen çocuklar kamu kurumları dışındaki yerlere yerleştirildi mi? Nakillerle yerleştirilen çocuklar nerede, hangi kurumlara yerleştirildi?