Sözleşmeli personelin kadroya geçmesine olanak sağlayan düzenlemede, bakanlığa bağlı kurumlarda çalışan sanatçılar yer almadı. Kültür Sanat Sen Genel Hukuk ve TİS Sekreteri Ahmet Rıza Evci, “Bir parça nefes olacaktı ama çok gördüler” diye konuştu.
İktidar, seçim öncesinde çalışanlara yönelik atılan adımları hızlandırdı; sayıları yüzbinleri aşan sözleşmeli personele ‘kadro müjdesi’ verdi. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kamuda personel reformu’ olarak adlandırdığı yeni düzenlemeyle, sözleşmeli personelin kadroya geçişinde 3 yıl çalışma şartı aranacak. Ancak bu düzenlemeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı kurumlarda sözleşmeli olarak çalışan sanatçılar kapsam dışı bırakıldı.
HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI
Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası gibi kurumlarda çalışan sanat emekçileri ise yıllardır kadro bekliyor. Sanatçılar, kadro verilmemesi ve mevcut boş kadrolar için sınav yapılmaması nedeniyle misafir, süreli sözleşmeli, figüran gibi pozisyonlarda çalıştırılıyor. Bir yıldan az sözleşmelerle esnek mesailere mecbur bırakılan sanat emekçileri, uzun süredir ‘güvence’ talep ediyor. Emekçilerin kadro kapsamına alınmaması ise sanat kurumlarında hayal kırıklığı yaratmış durumda.
Kültür Sanat-Sen Genel Hukuk ve TİS Sekreteri Ahmet Rıza Evci, BirGün’e yaptığı açıklamada, bu karar ile sorunların daha da büyüyeceğine vurgu yaptı. Evci, “Arkadaşlarımızın sorunları çözülecek diye bekliyorduk. Ama gördük ki, arkadaşlarımızın sorunları bazı engelleri aşamamış. Bu da sorunların katlanarak büyümesine neden oluyor. Bizim sanat kurumlarındaki sorunların temelinde zaten kadro sıkıntıları yatıyor” dedi.
SANATÇILAR DAHİL EDİLMELİ
Evci, sözleşme uygulamasının hem kurumlara hem de sanatçılara zarar verdiği görüşünde. Mevcut sorunlara da değinen Ahmet Rıza Evci, şunları kaydetti: “Arkadaşımız birçok işi yüklenmeye çalışıyor. Çünkü görev tanımları belirsiz. Bir sahne makinistini piyano taşırken de, masa sandalye taşırken de görebilirsiniz. Görevden kaynaklı izinlerini kullanamıyorlar. Turneden dönüyor, koşa koşa işe gitmek zorunda kalıyor. Bizim yaşadığımız acılar o kadar büyük ki, bu bir parça nefes olacaktı. Bir parça güvence olarak yansıyacaktı ama bunu da bize çok gördüler. Sanat emekçilerinin yasa kapsamına alınmasını ve bu haksızlığa bir an önce son verilmesini bekliyoruz.”